Diyarbakırın bağrından çıkan, yatırımlarını memleketinde yapan, bugüne kadar bir çok insana aş ve iş olanağı sağlayan Bağımsız Milletvekili Adayı Özkan Yıldırım, doğduğu köy olan Mermer Köyünde, yaklaşık yüz bin ton kapasiteli, Türkiyenin en büyük lisanslı depoculuk tesislerini kurarak faaliyete geçirdi.
Diyarbakır genelinde çiftçilerin eli ayağı olan, buğday, mısır, mercimek ve arpa başta olmak üzere çiftçilere enformasyon konusunda destek olan Özkan Yıldırım, seçilmesi halinde ülkemiz genelinde bütün çiftçilerin TBMMde yükselen sesi olacağını belirtti. Diyarbakırın sevilen ve sayılan Yıldırım ailesinin mensubu olan ve yatırımlarını doğup büyüdüğü kentte yapmaktan gurur duyduğunu belirten Bağımsız Milletvekili Adayı Özkan Yıldırım, hedefleri ve projeleri hakkında şu görüşleri dile getirdi:
DİYARBAKIRIN SESİ OLMAYA TALİBİM
Diyarbakır'ın Mermer köyünde doğdum. 33 yaşındayım. Toprak Mahsülü Ofisi'nin müteahitliğini yapmaktayım. 2014 yılında 90 bin tonluk çelik silo temelini attık. Bunun 49 binini faaliyete koymuş bulunuyoruz.
Kalan 41 tonluk kısmı da Kasım ayında tamamlanacak inşallah. Siyasetin içinden gelen bir geleneğe sahip değilim. Siyaseti bir hizmet aracı olarak seçerek gelecek dönemler içinde başta şehrime ve halkıma hizmet etmek istiyorum. Siyaset benim için özellikle seçmiş olduğum bir tercih değil. Ama yaşadığım sürecin doğal bir sonucudur diyebilirim. Gerek ekonomik anlamda gerek kültürel anlamda ve gerekirse barışa katkı sunacak çalışmalarda elimden gelen her şeyi yapmaya çalışacağımı özellikle deklare etmek istiyorum. Halkımın sesi, eli, ayağı olmaya hazırım.
GENÇLER, ÖZKAN YILDIRIMA SAHİP ÇIKIYOR
Öte yandan uzun ve yorucu geçen seçim maratonu boyunca, Diyarbakırı baştan başa gezerek, oldukça kalabalık bir vatandaş kitlesiyle bir araya gelen ve istişarelerde bulunan Özkan Yıldırım, gördüğü ilgiden bir hayli memnun kaldığını belirtti.
Gençler başta olmak üzere, bayanlar, esnaflar, muhtelif meslek gruplarına mensup vatandaşlar, STKlar, çiftçiler ve genel anlamda toplumun büyük kesiminden destek ve ilgi gördüğünü ve bunun da çalışmalarını daha bir şevkle yapmaya vesile olduğunu belirten Yıldırım, şunları söyledi:
Gittiğim her yerde, vatandaşların ortak talebi şuydu. Artık yıllardır siyasette aynı yüzleri görmekten bıktıklarını, yeni yüzlere ihtiyaç duyulduğunu üzerine basa basa dile getirdiler. Yıpranmış ve artık Diyarbakıra hiçbir şey veremeyecek insanlar, yerlerini genç, dinamik, hedefleri ve vizyonu olan kimselere bırakmaları gerekiyor. Bu Mukaddes kent, kimsenin babasının malı değil. Biz Diyarbakırı çocuklarımızdan miras aldık. Onlara en iyi şekilde bırakmakla yükümlüyüz.
Allahın izniyle sandıktan Milletvekili olarak çıktığımda, hazırlamış olduğum bir dizi projeyi gerçekleştirmek için kolları sıvayacağım. Kimseyi dışlamadan, ötekileştirmeden, hor görmeden, bütün herkesin sorunlarıyla hem hal olabilmek için var gücümle çalışacağım. Sahada aldığım mesajlar bir hayli olumlu geçti. Toplumun bütün kesimleriyle, son derece faydalı istişareler yaptık, fikir alış verişlerinde bulunduk. Empati yaparak, birbirimizi anlamaya özen gösterdik. Halkımızın, bana sahip çıkacağına inancım tam. Şimdiden kadirşinas hemşehrilerimi en kalbi duygularımla selamlıyorum.
PROJELERİMİN STARTINI VERMEK İÇİN SABIRSIZLANIYORUM
Hazırladığı bir dizi projeyi sahada uygulamak için hazır olduğunu belirten Bağımsız Milletvekili Adayı Özkan Yıldırım, şöyle devam etti:
Evvela, Diyarbakır'ı Ortadoğu'ya açılacak bir ticaret merkezi haline getirebilmek için Türkiye'nin en büyük Organize Sanayi Bölgesini Diyarbakır'da kurarak, hem ekonomiye katma değer sağlayacak, hem de binlerce insana aş ve iş olanağı sağlayacağım.
Sayısız Mukaddes yapıyı sinesinde barındıran, Peygamberler, Sahabeler ve Evliyalar kenti Şehr-i Diyarbekiri turizmde bir marka kent haline getirmek için özel bir tanıtım ekibi kuracağım. Yerli ve yabancı turizm pastasından hak ettiğimiz payı alabilmek için gece gündüz demeden bu ekibimle beraber çalışarak, Diyarbakırın sahip olduğu müthiş turizm potansiyelini, ulusal ve uluslar arası arenada sık sık gündeme getireceğim. Diyarbakır, yılın 12 ayı, yerli ve yabancı turistlerin uğrak yeri haline gelecek.
Çiftçilerimizi ekonomik olarak kalkındırmak için tarlalarda kullandığımız ve çok büyük gider kalemlerinden biri olan mazotta kullanılan vergileri kaldırarak, çiftçilerimizin ağır yükünü, bir nebze de olsa hafifletmeye çalışacağım. Ayrıca, tarlalarda kullanılan zirai ilaca yüzde 50 devlet desteği verilmesini sağlamak için TBMM nezdinde girişimlerde bulunarak, bütün siyasi partilerin konuyu gündemlerine almasını sağlayacağım.
Memur atamalarında liyakati ön plana çıkarmak en büyük hedeflerimden birisi. Sadece puanı esas almak ve çeşitli torpil iddialarının yaşandığı sözlü mülakatları kaldırmak için mücadele edeceğim.
Esnaflarımız ve çiftçilerimizin kredi çekerken yaşadıkları sıkıntıları ortadan kaldırmak için halkımızın sesi olacağım. Bu konuyu ulusal platformlarda gündeme getirerek, çözümü noktasında kamuoyu oluşturmaya çalışacağım.
Asgari ücretin insanların geçimini sağlayacak düzeye gelmesi noktasında, bütün siyasi partilerle görüşerek, sonuç alıncaya kadar mücadeleme devam edeceğim. Emeklilerimiz, Engellilerimiz, yarınlarımızın teminatı olan Çocuklarımız ve Öğrencilerimizin yanı sıra, Kadınlarımızın hakları için mecliste yasal düzenlemelerin yapılması için, gerekli bütün çalışmaları yapacağım.
Yani kısacası, Dilimiz Dönünceye Kadar, İşimiz Diyarbekir Olacak.
Bu vesileyle, gerek Milletvekili Genel Seçimi ve gerekse Cumhurbaşkanlığı Hükümet Modelinin ülkemize hayırlara vesile olmasını Yüce Rabbimden niyaz ediyorum, kadirşinas halkımızı en kalbi muhabbetlerimle selamlıyorum.
