Diyarbakırın birçok vilayetten daha büyük olan Bağlar İlçesinin, Muradiye Mahallesi Muhtarı olan Dilek Demir, ülkemizin kanayan yaralarından biri olan madde bağımlılığıyla ilgili de, çalışmalar yürütüyor.
Aynı zamanda Diyarbakırın tek kadın muhtarı olan Dilek Demir, gençleri madde bağımlılığından kurtarabilmek noktasında, kolları sıvadı.
SEVGİ VE İLGİ, OLMAZSA OLMAZLARIMIZDAN
Çocukların bir takım belli başlı ihtiyaçları var. Bunların başında, sevgi, ilgi, ait olma, güven hissetme ve tabii, bir birey olarak saygı ihtiyaçları var.
Çocuk, bu ihtiyacını anne ve babadan karşılayamadığı zaman, özellikle ergenlik döneminde bir gruba ait olma isteği ile başka bir yerden bu ihtiyacını karşılamaya çalışıyor ya da sorun çözme becerisindeki aksaklıklar ya da aile içindeki desteği alamadığında bu desteği dışarıdaki bir maddeden almaya adım atıyor.
Burada biz anne ve babaların rolü çok fazla. Çünkü anne ve baba çocukla sağlıklı ilişki kurduğu zaman, çok fazla baskın ve otoriter aile yapısında olmadığı zaman çocukların bu tip eğilimlerin çok fazla görülmediğini görüyoruz.
Çocuklarınıza ihtiyaçları dahilinde sevgi, ilgi ve güven duygusunu vermeye çalışalım. Madde bağımlılığının kişilerin iş, meslek ve aile hayatını etkiliyor.
Bağımlı bireyler özgürlüğünü kaybeder, kendine olan güveni azalır ve iradelerini kaybederler. Madde bağımlılığını başkalarının sorunu gibi görür ve çok fazla ilgilenmeyiz. Ancak sorun kapımıza geldiğinde şaşırır ve üzülürüz. Farkındalığı bir kez daha konuşmak, öğrenmek, öğrendiklerimizi paylaşmak ve sorumlulukları üstlenmek gerekmektedir.
Ülkemizde bağımlılık yaşı ne yazık ki 12e kadar gelmiş durumdadır. Bu konuda ailelere büyük görevler düşmektedir. Anne ve baba sigarı kullanıyorsa çocukta gördüğü hareketleri yapmaya başlıyor. Bağımlılık konusunda çocuklarımız ve gençlerimiz tehlike altındadır.
BU ÇOCUKLAR, BİZİM ÇOCUKLARIMIZ
Çocuklarımızla özellikle erken yaşlarda kurulacak diyalog önemlidir, her istediği alınmamalı ve yapılmamalıdır. Çocuklarımızın gelişim süreçleri yakından takip edilmelidir. Toplumu uyuşturucu belasından kurtarmak için herkese çok önemli görevler düşüyor. Bizler bunun farkındayız.ve kolları sıvıyoruz. Bağımlı gencin arkadaş çevresinin değiştiğine tanık oluyoruz.
Ayrıca, ders başarısı düşerken, derslerden ve okuldan kaçışlar başlıyor. Bağımlıların yüzde ellisine yakını, arkadaş çevresinden etkilenerek başlamış. Yüzde 86sı aileleriyle birlikte yaşıyorlar, sokak çocukları değil bunlar. Yüzde 69u çalışmıyor, çünkü madde bağımlılığı yüzünden işini kaybetmiş ve yeni bir iş bulamayacak durumdalar.
Bu konuya hassasiyet göstermenin, sorunun çözümünde ilk adım olacak. Unutmamalıyız ki yeterli bir bilinç oluşması için biz yöneticilere de görevler düşüyor.
Unutmayalım ki, bu çocuklar bizim çocuklarımız. Yarınlarımızı inşa edecek olan çocuklarımız ve gençlerimizin sorunlarıyla yakından ilgilenmek, onları ilgi alanlarına saygı gösterip, hedef belirleme ve hedeflerine ulaşabilme noktasında, var gücümüzle destek olmalı ve çaba sarf etmeliyiz.
HABER :YILMAZ ACU