MİL SAĞLIK-SEN, ŞİDDET OLAYLARINA DİKKATÇEKTİ

MİL SAĞLIK-SEN Diyarbakır İl Başkan Yardımcısı Ergin Duran, sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olaylarına dikkat çekerek, bu tür üzücü hadiselerin artık bir son bulması gerektiğini kaydetti.

Konuyla ilgili olarak yazılı bir açıklama yapan MİL SAĞLIK-SEN Diyarbakır İl Başkan Yardımcısı Ergin Duran, ‘Bir türlü bitmek bilmeyen sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olaylarının, artık son bulması gerektiğini’ belirterek, şunları söyledi: MİL SAĞLIK-SEN OLARAK SORUNU ÇÖZMEKTE KARARLIYIZ ‘Adanmışlık ruhuyla mesleklerini icra etmeye çalışan, hayat kurtarabilmek için didinen sağlık çalışanlarımıza reva görülen şiddet olaylarının çözmekte kararlıyız. Elbette ki sağlıkta şiddetin çok yönlü toplumsal etkenleri vardır ve bunlar giderilmedikçe sağlık kuruluşlarını tam olarak güvenli ve huzurlu yerler haline getirmek mümkün değildir. Gerek sağlık hizmetindeki hızlı değişimler, gerek yasal uygulamalardaki eksiklikler şiddetin önlenmesinde ve çalışan güvenliği sağlama konusunda boşluklar bırakmaktadır. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin en önemli nedenleri arasında sağlık çalışanlarının uzun çalışma süreleri, iletişim problemleri, kişisel sorunlar, personel yetersizliğine bağlı yorgunluk, basında çıkan provokatif içerikli yanlış haberler, yetersiz güvenlik önlemleri, kriz yönetimlerindeki yetersizlik, silah ve yaralayıcı aletlerin taşınmasının kolay olması gibi etkenler yer almaktadır. ÇOK YÖNLÜ BİR ÇALIŞMA YAPILMASI GEREKİYOR Bu sorun, bir yandan sağlık çalışanlarının can güvenliğini tehdit ederken aynı zamanda sağlık hizmeti sunumunu da aksatır hale getirmiştir. Bu durum; sürdürülebilir, kabul edilebilir ve hatta katlanılabilir değildir! Hastalar çalışanlarımızdan ne beklemesi gerektiğini bilmemekte, problemi veya sorunu ne olursa olsun çözülmesini talep etmektedir. Bunun da en önemli nedeni mevcut sağlık politikaları ve hastane düzenidir. Tek değişen çalışanların tecrübe kazandıkça mevcut duruma alışmaları ve durumu idare etme yeteneklerinin artmasıdır. Kuşkusuz, her yıl nüfusumuzdan fazla sayıda acil servise hasta başvurusu olmasının ve bu kışkırtılmış acil sağlık talebinin eldeki hizmet olanaklarıyla tam olarak karşılanamaması şiddet olaylarını her geçen gün artırmaktadır. Sağlık çalışanlarının güvenliğini sağlamak için alınması gereken önlemlerin de alınmadığı veya yetersiz kalındığı gerçektir. Sağlık çalışanlarına yönelik saldırıların giderek artması, sağlık çalışanlarımızın moral ve motivasyonunu azalmakta, hastalara sunulan hizmet kalitesini düşürebilmekte ve hatta sağlık çalışanlarımızın iş bırakmalarına bile neden olabilmektedir. Bu nedenle, sağlık çalışanlarımıza yönelik şiddeti etkileyen sosyokültürel nedenleri ortaya koymak ve şiddetin en aza indirilmesi, hatta tamamen ortadan kaldırılmasını sağlayacak ‘koruyucu önlemlerin’ hayata geçirilmesi elzemdir. Bu noktada toplumun, sağlık çalışanlarının, idari ve hukuki birimlerin, siyasetçilerin ve basının duyarlı davranması gerekmektedir. Randevu sistemleri güçlendirilerek uzun hasta kuyruklarının oluşması engellemek önemlidir. Sağlık personeli sayısı artırılarak hastalara sunulan hizmet daha iyi bir hale getirilebilir. Ayrıca güvenlik güçlerinin sayılarını ve yetkilerini arttırarak sağlık çalışanlarının güvenliği sağlanmalıdır. Hasta ve hasta yakınları bilinçlendirilmeli, gerekirse kamu spotlarıyla bu bilinçlendirme desteklenmelidir. Bu çalışmamız sağlıkta şiddeti 'çalışanlarımızın gözüyle' değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Bazen sonucu ciddi yaralanmalara, bazen de maalesef ölümlere kadar varabilen sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önüne mutlaka geçmemiz gerekmektedir. Bunun için şiddet uygulayanlara caydırıcı cezai yaptırımlar mutlaka getirilmelidir. Bu konuda çözüm için gerekirse sağlık hizmeti sunan çalışanlarımıza şiddeti reva görenlerin sağlık sigortaları iptal edilebilir. Sağlıkta şiddete bütüncül bir yaklaşımda bakabilmek, kalıcı çözümlere ve önlemlere ulaşabilmek için konunun diğer bir paydaşı olan hasta tarafından da mutlaka değerlendirilmesi gerekmektedir’.

09.12.2019 22:54:00