Salih YEŞİL
Diyarbakırda sağlık sektörünün yaşadığı sorunlar gün geçtikçe büyüyor. Tıbbi cihazların eksikliği nedeniyle birçok hasta zamanında tedavi göremezken, hastalara 15 ile 90 gün arası randevu veriliyor. Yakınları tedavi görenler ise hastanede bahçesinde aylarca konaklamak zorunda bırakılıyor.
3 AYDIR HASTANE BAHÇESİNDE YAŞIYOR
Diyarbakır Çınar ilçesinden yakınını tedavi ettirmek için Dicle Üniversitesi Hastanesine gelen Hadi Ceylan (50) ise 3 aydır hastane bahçesinde olduğunu ve yanlarında getirdikleri battaniyelerin üzerinde yaşadıklarını aktardı. Toz duman içinde kaldıklarını belirten Ceylan, evlerinden getirdikleri tüp üzerinde pişirdikleri yemeklerle günü geçirdiklerini söyledi. Hasta yakınlarının mağdur olduğuna dikkat çeken Ceylan, Yolumuz uzak olduğu için git gel yapamıyoruz. Ekonomik gücümüz olmadığı için geceleri otellere gidemiyoruz. Hastamızı da sahipsiz bırakamıyoruz. Bu günden sonra havalar soğuyacak ve yağışlar olacak. İki tane misafirhane var. Birini kantin yapmışlar. Yağışlı havalarda insanlar ne yapacak burada? Hasta yakınlarının durabileceği bir yerin olması gerekir. diye konuştu.
MAĞDURİYET YAŞIYORUZ
Gazi Yarşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesine sağlık hizmeti almak için giden Zeynep Erdoğan (35) ise sadece Diyarbakırlı insanların değil, bütün bölgeden insanların bu hastaneye geldiğine dikkat çekerek, Randevu ile buraya geliyoruz. Doktor ile görüştükten sonra MR ve Röntgen gibi çekimlere yönlendiriyor. Orda da bir sıra var. En erken sıra 2 ay sonraya veriliyor. Bu da insanlar için büyük bir sorun. İnsanların ağrısı sızısı oluyor. İnsanlar bu konuda mağduriyet yaşıyor. ifadelerini kullandı.
BİR MR MAKİNASI VAR
Kendisine de MR için 12 Ekim gece saat 02.00a sıra verildiğini aktaran Erdoğan, gündüz randevu almak istemesi durumunda ise en erken 2 ay sonraya sıra verilebileceğinin belirtildiğini kaydetti. Şu an boynunda ağrı olduğunu kaydeden Erdoğan, 2 aya kadar nasıl durabilirim. Neden bu kadar geç diye sorduğum zaman bir tane MR makinesi olduğunu söylüyorlar. Bu hastaneye insanlar her yerden geldiği için cihazlar çok yetersiz kalıyor. Bu sorunun çözülmesi için eğer personel yetersiz ise personel, eğer cihaz yetersizse cihaz alınması gerekiyor. Burası talebi karşılayamıyor. Herkesin yaşadığı bir sorun bu. Buraya gelen hasta maalesef kötü sonuçla karşılaşıyor. Çünkü birden çok kez gelmek zorunda kalıyor. Bu durum da hastayı yoran bir şey. Eğer burası eğitim araştırma hastanesi ise yeteri donanıma sahip olması gerekiyor. Genel anlamda ve arka planda bir kusur var. şeklinde konuştu.
SEVKLE GELDİLER, 28 GÜNDÜR BEKLİYORLAR
Vatandaşlardan Seydi Demir (48) de Şanlıurfanın Ceylanpınar ilçesinden geldiğini ve 28 gündür beklediklerini dile getirdi. Şanlıurfada hematoloji doktoru olmadığı için Dicle Üniversitesi Hastanesine sevk ile geldiklerini aktaran Demir, hastalarının yatırılarak tedavisinin sürdüğünü, kendilerinin de geceleri serdikleri halı üzerinde konakladıklarını ifade etti.
İSTEMİYORSANIZ ÖZELE GİDİN
Batmanda cihaz yetersizliği nedeniyle Diyarbakıra gelen Mehmet Çelik (55), sıra almak için Dicle Üniversitesi Hastanesine gittiği zaman sıranın olmadığının söylenildiğini dile getirerek, şöyle konuştu: Uzak yerden geldiğimiz için mecburen özel hastaneye gidip sıra aldık. Özel hastaneden aldığımız sıra 20 gün sonrasına verildi. Tahliller yapıldı. Eğer özele gitmeseydik, devlet hastanesinde 4-5 ay sonra sıra verilecekti. Aynı şekilde torunumu bu gün doktora göstermek için gittiğimiz devlet hastanesinde sıra geç tarihe verildiği için mecburen tekrar özel hastaneye gidip sıra aldık. Devlet hastanesinde 1 ay sonra gelin dediler. Bunu istemiyorsanız, özele gidin dediler.
PARAN KADAR HİZMET ALABİLİRSİN
Sağlık alanındaki gelişmeleri değerlendiren Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Diyarbakır Şube yöneticisi Mahfuz Karaaslan, Sağlık hizmetinde paran kadar sağlık hizmeti alabilirsin politikasının izlendiğini belirterek şunları söyledi: Sağlıkta ticarileşme ve bağımlılık politikası izleniyor. Aldığın sağlık hizmeti, derde çare olmaktan ziyade hasta eden bir yerde duruyor. Hastaneler, tedaviye gelen kişileri müşteri olarak görüyor. Kişiye hasta olduktan sonra müdahale ediliyor. Hastaneler, herkesi potansiyel müşteri olarak görüyor. Durum böyle olunca insanlar özel hastanelere gitmek durumunda kalıyor. Böylelikle paran kadar alabileceğin bir sağlık tedavisi ortaya çıkıyor. Kamu hastanelerinde günden güne kalitesiz bir sağlık hizmeti sunulmaya başlanmasıyla insanlar özel hastanelerine yöneliyor. Bu da bir kriz yaratıyor.
SİSTEMİN İŞLEVSELLİĞİ
Hastanelerde oluşan uzun kuyruklarına dikkat çeken Karaaslan, oluşan bu sıranın sağlık personelinden değil, var olan sistemin işlevsizliğinden kaynaklandığını ifade etti. Sağlık emekçilerine de güvenin gittikçe azaldığını dile getiren Karaaslan, sağlık sisteminde toptan bir çürüme olduğunu sözlerine ekledi.
KAYNAK GÜNEYDOĞU GÜNCEL GAZETESİ
10.10.2019 23:24:00