HALKIMIZIN DERTLERİNE ‘DEVA’ OLMAYA GELİYORUZ

D.BAKIR- Genel Başkanlığını Ekonomi Eski Bakanı Ali Babacan’ın yaptığı Demokrasi ve Atılım Partisi’nin merkez Yenişehir İlçe kongresi, oldukça kalabalık bir katılımla yapıldı.

İl Başkanlığını Diyarbakır’ın tanınmış ve sevilen simalarından, Avukat cihan Ülsen’in yaptığı DEVA partisi Yenişehir İlçe Başkanlığı kongresi, tanınmış isimleri bir araya getirdi.

Gazi Köşkü Tesislerinde bulunan Kuğulu parkta yapılan kongrede, sosyal mesafeye özen gösterilirken, kongreye gelen herkesin, girişte ateş ölçer ile ateşi ölçüldü. Herkesin maske taktığı kongrede, masalara el antiseptiği bırakılarak, vatandaşların yararlanması sağlandı.

DEVA partisi Genel Başkan Yardımcıları Mehmet Emin Ekmen ve Ali Rıza Babaoğlan, Kurucular Kurulu üyesi Ali İhsan Merdanoğlu, Sivil Toplum Kuruluşları yöneticileri, spor ve sanat dünyasının tanınmış isimleri, basın yayın kuruluşlarının temsilcileri ile, kalabalık bir davetli topluluğunun yanısıra, DEVA partisinin Doğu ve Güneydoğu Teşkilatlarından gelen İl ve İlçe Başkanları, delegeler ve teşkilat mensuplarının katıldığı kongre, bir hayli coşkulu geçti.


Şehitlerimiz için saygı duruşu ve İstiklal Marşımız’ın okunmasını müteakiben, DEVA partisi Genel Başkan Yardımcıları Mehmet Emin Ekmen ve Ali Rıza Babaoğlan ile Kurucular Kurulu üyesi Ali İhsan Merdanoğlu, birer konuşma yaparak, DEVA partisinin kitle partisi olduğunu ve kadro hareketi olduğuna dikkati çekerek, vatandaşların yaşadığı sorunlara kalıcı ve köklü çözümler üretmek şiarıyla yola çıktıklarına vurgu yaptılar.

DEVA partisi Diyarbakır İl Başkanı Avukat Cihan Ülsen ise, kongrelerin iktidara yürüyüşlerinin işaret fişeği olduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi:

‘VİRA BİSMİLLAH’ DİYEREK, İKTİDAR STARTINI VERİYORUZ

Sözlerime değerli ve seçkin heyetinizle birlikte olmaktan ve sizlere hitap etmekten duyduğu mutluluğu ve onuru ifade ederek başlamak istiyorum. Hep beraber zorlu süreçlerden geçiyoruz.

Ama geldiğimiz noktada bu sorkunların hiçbiri bizleri yıldıramamıştır. Yakın tarihimizin en karanlık günlerinden geçiyoruz. Türkiye, bir bütün halinde çok ağır sorunların altında ezilirken, umudun sesini ve ümitsizliğin çarelerini, karartılan geleceğinin aydınlığını bu salonlarda aramaktadır.




Sadece bu salonu dolduran yol arkadaşlarım değil, memleket sathına yayılmış tüm DEVA gönüllüleri, sorumluluklarının farkında, gücü elinde tutan ve kötüye kullananlara karşı büyük bir kararlılıkla yola çıkmış ve özgürlüklerine sahip çıkacak olan sesi yükseltmiştir. Bir başarı hikâyesi yazmanın tüm imkânlarını ellerimizden almaya gayret ediyorlar.

Ama biliyoruz ki, birikmiş hayal kırıklıklarından öfkelere, üzüntülerden yolda kalmış tüm umutlara rağmen, hayat kendini yeniler ve yeni bir zeminde yeniden yeşerir.


DEVA, YENİ BİR SÖZ VE YENİ BİR NEFESTİR

Hakkın ve mazlumun yanında olmayı gerektirdiğini bilenler olarak; insanın insanlığının, öteki için fedakârlıkta bulunma cesareti ile ölçüldüğünü biliyoruz çünkü.

Ama, unutulmamalıdır ki, sadece tanıklık etmek ve olan biteni izlemekle kanayan yarayı iyileştirme olanağımız yoktur. Tanıklık, beraberinde bir müdahale imkânını ortaya çıkarır. DEVA da, tam da bundan dolayı, haksızlıklara, eşitsizliklere ve adalete gölge düşüren her eyleme bir müdahalenin adıdır.



İnsanların ötekileştirildiği ve ayrıştırıldığı, hukuk ve adalete olan güvenin azaldığı, kişi Hak ve özgürlüklerinin askıya alındığı, hak ve özgürlüklerin bir lütuf olarak sunulduğu ve inayet ekonomisinin cari kılındığı, yargının özgür vicdanını bir kenara bırakıp, artık talimatla kararlar verildiği, ekonomik ve sosyal eşitsizliğin her gün katlanarak arttığı, işsizliğin bir kader olarak tahkim edildiği, emekçinin, esnafın ve çiftçinin sesinin duyulmadığı, çocuklarının geleceğinin karartıldığı, kadınların öldürüldüğü böylesi karanlık bir zamanda, DEVA ve kadroları, yeni bir ses ve yeni bir nefes olmaya geliyor.



Umutların, birleştirici ve toparlayıcı yanı vardır. Umutsuzlukta ise yozlaşmanın burukluğu vardır. Umutsuz olmaya, ‘böyle gelmiş böyle gidecek demeye, bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın’ rahatlığına, ortalamanın altında sözlere gönül indirmeye ve vasata bel bağlayan siyasetin devam etmesini sağlayacak eylem yoksunu tavırlar içinde olmaya, tam da bundan dolayı hakkımız yok. En çok da, sözümüz yere düşmesin diye sizleri, saygı ve muhabbetle selamlıyoruz’.



‘SORUNLARIMIZ VAR, FAKAT UMUTLARIMIZ VE AZMİMİZ DE VAR’

Ardından söz alan DEVA partisi Diyarbakır Yenişehir İlçe Başkanı Erdal Akildiz ise, şunları söyledi: ‘Bugün burada, yaklaşık altı ay önce, toplumun tüm kesimleri için bir umut ışığı olarak, Sayın Genel Başkanımız Ali Babacan önderliğinde, hukukun üstünlüğüne dayanan, ekonomisi güçlü, refah seviyesi yüksek, şiddet, korku, baskı ötekileştirme, ayrıştırma ve ayrımcılığın yaşanmadığı, çocuklarımız ve gençlerimizin geleceğe umutlarla baktığı, halkımızın barış ve huzur içinde yaşayacağı, saygının ve güçlü bir Türkiye idealini gerçekleştirmek amacıyla kurulan partimizin, birer paydaşı olma heyecanını ve haklı gururunu yaşamaktayız.


DEVA hareketinin değerli dava mensupları, ülkemizin sorunları günden güne büyümekte ve insanların tahammül sınırlarını sonuna kadar zorlamaktadır. Ekonomik kriz vatandaşlarımızı bezdirmiş, esnaflarımız birer birer kepenk kapatıyor. İşsiz sayısı, her geçen gün katlanarak artıyor. Özellikle içinde bulunduğumuz zorlu pandemi sürecinde, sosyal devlet anlayışı gereği bireylerin asgari gelir güvencesi ve sosyal güvenlik olanağı sağlanmamış olup, yurttaşlarımızın tümüne Eğitim, Sağlık ve barınma gibi hizmetler, eşit bir şekilde sunulmamıştır. Üstüne üstlük çözüm, halkımızın cebinden bağışlarında aranmıştır. İnsanlarımız, son derece zor koşullarda, hayatlarını idame etmeye çalışmaktalar.


Tam bu noktada, hareketimiz ülkemiz ve Diyarbakır’ın sorunlarına ‘DEVA’ getirmek için yola çıktı. İnsanlarımızın sorunları sürekli artarken, çözüm üretmesi gereken kadrolar, tam tersine çözüm değil, sorunun birer parçası haline gelmeye başladılar.

Adanmışlık duygusuyla çıktığımız bu kutlu yolculukta, kadirşinas halkımızın yaşadığı ve maalesef her geçen gün kangrenleşen sorunlarına kalıcı ve köklü çözümler üretebilme noktasında, bütün gayretimizi sarf edeceğiz.



Zorlu pandemi sürecinde, birçok Avrupa ülkesi, vatandaşlarına yardımcı olabilmek için bütün olanaklarını seferber ederken, ülkemiz genelinde ise milyonlarca vatandaşımız, giderek derinleşen kriz ile boğuşmak zorunda kaldı, kaderine terk edildi.


Diyarbakır’a baktığımızda, insanlarımız, İş Kur şubelerinin önünde, bitmek bilmeyen ve saatler süren kuyruklarda umut aramaktalar. İşsizlik ve hayat pahalılığı korkunç boyutlara ulaşmış durumda.

Evet, çok ciddi ve giderek artan sorunlarımız var. Ama, İnanç, Azim ve insan unsuru, kaynaklarımız ve geleceğe yönelik umutlarımız da var. Bu duygu ve düşüncelerle, toplumumuzun kangrenleşen sorunlarına, ortak aklı kullanarak kalıcı ve köklü çözümler üretebilmek, projesi olan tüm kurum ve kuruluşlarla, her platformda işbirliği yaparak, ekmeğini yediğimiz şehrimize hizmet noktasında, herkesle iş birliği ve gönlü birlikteliği yapmaya hazırız.



Aziz hemşehrilerimi bu vesileyle bir kez daha saygıyla selamlıyor, hareketimiz ve kongrelerimizin, kentimize ve aziz milletimize hayırlara vesile olmasını, Yüce Rabbim’den niyaz ediyorum’.




ÖZEL HABER:YILMAZ ACU



21.09.2020 00:07:00