Doğa Koruma ve Milli Parklar Diyarbakır İl Müdürlüğünce, 2 Şubat Dünya Sulat Alanlar Günü nedeniyle yazılı bir açıklama yapıldı.
İl Müdürlüğü adına açıklamayı yapan Doğa Koruma ve Milli Parklar
Diyarbakır Şube Müdürü Erdal Seven, Derinlikleri genelde 6 metreye kadar
olan sığ göl, lagün, deltalar, korunaklı kıyılar, nehirler, göletler
ve su dolaşımına sınırlı olan bölgeler sulak alanlar olarak
nitelendirildiğinin altını çizerek, Sulak alanlar, yerli ve kıtadan
kıtaya göç eden milyonlarca göçmen kuşun okyanusları aşmadan önce
yumurtlama, yavru çıkarma, mevsimlik yaşama yerleri olduğu için, çevre
bilimiyle ilgili son derece önemli habitat alanlarıdır. Sahip olduğu
biyolojik çeşitlilik nedeniyle dünyanın doğal zenginlik müzeleri olarak
kabul edilen sulak alanlar, doğal işlevleri ve ekonomik değerleriyle
yeryüzünün en önemli ekosistemleridir. Sulak alanlar, yeraltı sularını
besleyerek veya boşaltarak, taban suyunu dengeleyerek, sel sularını
depolayarak, taşkınları kontrol ederek, kıyılarda deniz suyunun girişini
önleyerek bölgenin su rejimini düzenlerler. Bulundukları yörede nem
oranını yükselterek, başta yağış ve sıcaklık olmak üzere yerel iklim
elemanları üzerinde olumlu etki yaparlar. Sulak alanlar dünyanın tabii
zenginlik müzeleridir. Sulak alanlarımızın korunması ve turizm merkezi
haline getirilmesi bakanlığımızın öncelikli çalışmaları arasında yer
almaktadır diye konuştu.
SULAK ALANLARA ÇÖP, MOLOZ, HARFİYAT DÖKÜLEMEZ
Sulak alanların kirletilmemesi, doğal yapılarının ve ekolojik karakterlerinin korunmasının zorunlu olduğuna işaret eden Seven, şöyle dedi:
Her türlü arazi ve su kullanım planlamalarında, sulak alanların
işlev ve değerlerinin korunması esastır. Sulak alanlarda biyolojik
çeşitliliğin korunması ve geliştirilmesi için gerekli tedbirler alınır.
Sulak alanların akılcı kullanımı ile uyumlu, korunmalarına ve
geliştirilmelerine katkı sağlayacak faaliyetler desteklenir ve teşvik
edilir. Ekolojik karakteri bozulmuş sulak alanların rehabilitasyonu
sağlanır. Kurutulmuş sulak alanların teknik ve ekonomik olarak uygun
olanlarının geri kazanımı için gerekli tedbirler alınır. Sulak alanlarda
Bakanlığın uygun görüşü alınmadan; nadir, endemik, nesli tehlikede
veya tehlikeye düşebilecek doğal bitki türleri kesilemez ve sökülemez,
yabani hayvanlar, yumurtaları ve yavruları toplanamaz, yuvaları
bozulamaz. Sulak alanlara ve sulak alanları besleyen tüm sulara veya
sisteme bağlantılı kuru derelere hiçbir surette arıtılmamış evsel ve
endüstriyel atık sular verilemez. Çöp, moloz, hafriyat, dip tarama ve
proses artığı çamurları dökülemez
DİYARBAKIRIN BAŞLICA SULAK ALANLARI
Diyarbakırın başlıca sulak alanları olarak Dicle ve Fırat Nehirleri, Batman Çayının Diyarbakır il sınırları içinde kalan kıyıları, Kulp, Sarım, Sinek ve Ambar benzeri çaylar, Dicle, Kralkızı, Karakaya ve Batman Barajı gibi baraj göllerinin ilimiz sınırları içinde kalan kısımları, Devegeçidi, Göksu, Beşpınar, Ortaviran ve Gözegöl gibi yapay göletler sayılabilir
SULAK ALANLARIN KORUNMASI İÇİN HER TÜRLÜ DENETİMİ TİTİZLİKLE YÜRÜTÜYORUZ
Seven, Şube Müdürlüğü olarak Diyarbakırın sulak alanlarının korunması ve biyolojik çeşitliliğin devamı konusunda her türlü denetim, belgelendirme ve gerekli durumlarda idari yaptırım işlemleri titizlikle yürütüldüğüne değinerek, Sulak alanlarımızın korunması ve gelecek nesillere sağlıklı bir şekilde aktarılması için 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü vesilesiyle bir kez daha toplumun her kesiminden sulak alanların korunması konusunda en yüksek hassasiyeti göstermelerini bekliyoruz. Bu duygu ve düşüncelerle, gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakma gayretiyle, 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Gününü kutlar, yeni ve güzel başlangıçlara vesile olmasını dilerim ifadelerini kullandı.